Cinsel istismar, tehdit edilen bir çocuk, konuşamayan ve sonrasında daha fazla fail tarafından aynı istismarın gerçekleştirilmesi. Faili korumak için çocuğa ve ailesine iğrenç ifadeler kullanan ve çocuğu kimliğini açıkamakla tehdit eden yüz karası bir avukatın varlığını öğrendik.
Bana göre bu suçluların savunulma hakkı da olmamalı ve o avukat meslekten men edilip(ve işlediği suç için en ağır cezayı alarak) bir daha asla bu mesleği de yapamamalı. Bu konuda uzun uzun yazabilirim fakat çocuk psikolojisi, travma ve ebeveyn davranışları konusuna girmek istiyorum bu alanda eğitim aldığım için.
Öncelikle çocukların konuşamaması durumunu sıkça görüyoruz cinsel istismar durumlarında. Bu paylaşım aileleri suçlayıcı bir paylaşım değil. Tepkiyi ailelerden ziyade faillere ve hukuk(suzluk) sistemine, bunları sokağa salanlara çekmeliyiz. Ailelere ve topluma da davranışları konusunda eğitim gerekli. Ailelerin çocuklarına genel olarak nasıl davranması gerektiğini anlatmaya çalışacağım.
Cinsel istismarların yaygın olduğunu biliyoruz. Failin daha çok tanıdık (aile üyesi, komşu, öğretmen gibi) olduğunu da biliyoruz. (Sokaktan geçen biri olamaz demek değil bu sadece oranlar bu) Birçok cinsel istismar failinin de sokağa salınıp okullarda güvenlik, servis şoförü olarak çalışabildiğini de utanarak öğrenmeye devam ediyoruz.
Ailelerin hem çocukları korumak için hem de travmatik, özgüvensiz, kendini ve duygularını ifade edemeyen, akran zorbalığına uğrayan, yaşadığı iyi kötü olayları anlatamayan çocuk yetiştirmemesi gerekiyor. Tekrarlıyorum bu cinsel istismar mağduru çocukların ailelerini suçlayan bir paylaşım değil. Suçun nedeni faille birlikte fail aklamaya çalışanlar, faili teşvik eden, cesaret verenlerdir. Ama çocukları korumak için yapabileceklerimiz var.
Korkak, özgüvensiz, özsaygısı düşük çocuklar yetiştirmememiz gerekiyor. Çocuğa kendisini önemsiz, değersiz, konuşsa tepki görecek veya dinlenilmeyecek, inanılmayacak gibi hissettirmememiz lazım. Herhangi bir konuda yaşadıklarını veya duygularını anlatan çocuğu dikkate almadığımızda da çocukta anlatma davranışının önünü kesebiliyoruz.
Mahremiyet eğitimini de çocuğu travmatize etmeden, kendi bedeninden veya cinsiyetinden utandırmadan ve doğru bir şekilde vermemiz lazım.
Çocuklar başlarına ne gelirse gelsin arkalarında olan, onlara kızmayacak, suçlamayacak, cezalandırmayacak aileleri olduğunu bilmeli ve her şeylerini ebeveynlerine çekinmeden anlatabilmeli. Bu sadece söylemle değil çocuğa davranışlarla gösterilmeli. Çocuk bunu içselleştirebilmeli yani.
Çocuğa yaptığı hatalar nedeniyle bağıran, aşağılayan, hakaret eden veya çocukla iletişim kurmayan ebeveynlerin çocukları maruz bırakıldıkları şiddeti ve yaşadıkları iyi/kötü olayları anlatmaktan çekinip korkuyorlar. Sizden korkan çocuk yetiştirmeyin lütfen, veya hayattaki hırsınızı, başaramadığınızı düşündüklerinizi çocuğunuzdan çıkartmayın ve kafanızdaki ideal çocuğu yaratmak için çocuğa zulmetmeyin lütfen sonuçları çocuk için ağır oluyor.
Özetlemeye çalıştım ve illa ki eksiklerim olmuştur çünkü konu hakkında söylenecek çok şey var. Tekrarlıyorum suçun nedeni fail, fail aklamaya çalışanlar, faile cesaret veren ve sessiz kalanlardır.
Ve utanması gereken mağdur çocuklar değildir. Onlar kendini suçlamamalıdır. Ayrıca lütfen hayatları kararmış, hayatları bitmiş ve acınası durumdalarmış gibi muamele yapmayalım. Ve duygularını ifade etmelerinin önünü kesmeyelim. Kendilerini anlaşılmış ve kabul edilmiş hissetmeleri gerekiyor. Ve maruz bırakıldıkları istismar/ şiddeti önemsizleştiren ifadeler kullanmayalım. Hayatlarının devamını bu yaklaşımlarımız etkileyecek. Ve hayatları boyunca o anda kalmak zorunda değiller, lütfen onlar için bunu zorlaştırmayalım.