Çocuklar ve Corona Virüs Süreci: Korkularla Başa Çıkma Yöntemleri
Küresel bir salgın olan Corona Virüs, tüm dünyayı derinden etkileyen ve büyük bir mücadele gerektiren bir durumdur. Bu süreç, yetişkinlerin bile anlaması zor bir deneyimken, çocuklar için daha da karmaşık ve zorlayıcı bir hale gelebilmektedir. Corona Virüs, televizyonlarda, internette, gazetelerde ve sosyal medya platformlarında sürekli olarak karşımıza çıkmakta, bu da çocukların bu durumu algılamasını güçleştirmektedir. Peki, bu süreçte biz ebeveynler neler yapmalıyız?
Öncelikle, çocukların korkularını ve kaygılarını azaltabilmek için, biz yetişkinlerin kendimizi düzenlememiz ve bu süreci sağlıklı bir şekilde anlamlandırmamız son derece önemlidir. Hepimizin sıkça duyduğu bir örnek vardır: Maskeyi önce kendimize, sonra çocuklarımıza ve sevdiklerimize takmalıyız. Kaygı ve panik içinde iken çocuklarımıza destek olmak oldukça zor olacaktır. Kendimizi sakin, ayaklarımızın yere sağlam bastığı, duygu ve düşüncelerimizin farkında olduğumuz bir süreçte bulduğumuzda, çocuklarımıza daha etkili bir şekilde yardımcı olabiliriz.
Sosyal medya ve diğer bilgi kaynaklarının güvenilirliğinden emin olmadan, çocuklarımıza doğru bilgiler aktaramayız. Bu nedenle, kendimiz için ve sorumlu olduğumuz insanlar için güvenilir bilgilere ulaşmalı ve bu bilgileri rasyonel bir şekilde değerlendirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz durum hakkında bilgi kirliliğinden uzak, net ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek, çocukların bu konuda doğru bir anlayış geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Çocukların Corona Virüs veya diğer salgın hastalıklarla ilgili etkilerini anlaması için, açıklamalarımızın çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması gerekmektedir. Özellikle 12 yaşından küçük çocuklar, soyut işlem dönemine girmemiş oldukları için, durumu soyut kavramlarla anlatmak yerine, somut örneklerle açıklamak daha faydalı olacaktır. Bu yaş grubundaki çocuklar için uygun görseller, videolar ve kitaplar, durumu anlamalarına yardımcı olur.
Çocukların bu konudaki sorularını dürüstlükle ve net yanıtlarla cevaplamak, kaygılarını azaltmanın en etkili yollarından biridir. Ayrıca, çocuklarla iletişim kurarken, sorularına sadece sorduğu kadar yanıt vermek de önemlidir. Fazla bilgi vermek, çocukların kafasının karışmasına ve durumun daha da karmaşık hale gelmesine yol açabilir. Çocuğun ne sorduğunu anlamak için, aynalama tekniğinden faydalanmak oldukça etkilidir.
Salgın hakkında gerekli bilgileri verdikten sonra, çocukların güvende olduğunu hissetmeleri gerektiğini unutmamalıyız. Bu nedenle, evde ve dışarıda alınan önlemleri anlatmak, onların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Salgının yarattığı çaresizlik hissinin önüne geçmek ve çocukların önlem almasına yardımcı olmak, onların bu süreçle başa çıkma yeteneklerini artıracaktır.
Toplumsal önlemler hakkında çocukların anlayacağı bir dilde konuşmak ve kişisel alacağımız önlemleri aktarmak önemlidir. Örneğin; düzenli el yıkama, sağlıklı beslenme, yeterli uyku alma, kalabalık ortamlardan uzak durma ve maske takma gibi önlemleri gündeme getirmeliyiz. Tüm bu önlemleri konuştuğumuzda, eğer çocukta bir kaygı veya düşünce varsa, o konu hakkında da konuşmalıyız.
Çocuk, korkuyorsa, bu korkusunu ifade etmesine izin vermek ve duygularını paylaşmasına yardımcı olmak önemlidir. Korkularını bastırmak yerine, onları yaşamasına izin vermek, sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Çocukların okullarından ve arkadaşlarından uzak kalmış olması, olağanüstü bir durum yaratmakta ve bu da kaygı ve korkunun artmasına sebep olmaktadır. Çocukların korkularını küçümsemek veya alay etmek, bu duyguların içe kapanmasına yol açacaktır.
Çocuğun korkusunu yenmesi için, kendini güvende hissetmesini sağlayacak tedbirleri almak ve bu duyguları kabul etmek önemlidir. Bilinmezlik ve belirsizlik, yalnızca çocuklar için değil, yetişkinler için de kaygı verici bir durumdur. Bu nedenle, çocukların duygu ve düşüncelerini anlamak ve onlara yardımcı olmak gereklidir.
Çocuklarda gelişebilecek kaygı ve korkuları azaltmak için, evde bireysel olarak alabileceğimiz önlemler arasında, duygularını ifade etmeleri için onlarla konuşmak, resim çizmek, oyun oynamak ve bedenlerinde hissettikleri duyguları paylaşmak yer almaktadır. Bu tür etkinlikler, çocukların korkularını işlemelerine ve regülasyon sağlamalarına yardımcı olacaktır.