Meme Kanseri Farkındalık Ayı ve Kişiselleştirilmiş Tedavi Yaklaşımları

Meme Kanseri Farkındalık Ayı

Her yıl Ekim ayı, Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmakta ve bu hastalığa karşı toplum bilincinin artırılması hedeflenmektedir. Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen ikinci kanser türüdür ve kadın ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer almaktadır.

Erken teşhis, mamografi ve meme ultrasonu gibi basit tarama yöntemleri ile düzenli olarak yapılabilmekte ve meme kanserine bağlı yaşam kaybını %20 oranında azaltabilmektedir. Bu denli önemli bir halk sağlığı sorunu olan meme kanserinin tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Günümüzde, kanserin yaklaşık 200 çeşidi mevcut olup, her birinin tedavi yöntemleri farklılık göstermektedir. Ayrıca, aynı kanser türlerinin tedavileri de kişiye özel olarak gerçekleştirilmektedir.

Gelişen tıbbi cihaz teknolojileri, patolojik ve genetik testler ile ilaç sektöründeki son yıllarda keşfedilen hedefe yönelik ajanlar, artık kanser tedavisini daha hassas ve kişiye özel yapmamızı sağlamaktadır. Kişiselleştirilmiş meme kanseri tedavisi dediğimizde; hastanın yaşı, menopoz durumu, ek hastalık geçmişi, ailedeki kanser öyküsü, kan değerleri, organ fonksiyonları, yapılan radyolojik testlerin bulguları, klinik muayene sonuçları ve hastanın tedavi tercihleri gibi birçok faktör değerlendirilmektedir. Bu sayede, özgün bir tedavi planı oluşturulmaktadır.

Bu yaklaşım, hem tedavi sonuçlarının artmasına hem de daha az yan etki ile yaşam beklentisinin yükselmesine yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki, meme kanseri tek bir hastalık değildir. Tümör dokusundan elde edilen örneklerin özel boyamalarla patolojik incelemesi sonrasında, tümörün alt tipi belirlenmelidir. Bu aşamada, tümörün hormona duyarlı olup olmadığı veya akıllı ilaçlara uygunluğu en öncelikli işlemlerdendir.

Tanı sonrası, hastalığın bölgesel yayılımı veya başka organlara sirayetinin olup olmadığını belirlemek amacıyla evreleme işlemi yapılmalıdır. Bu, nükleer tıp veya radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilir. Erken evre meme kanserinde genellikle cerrahi, koruyucu kemoterapi, akıllı ilaç, radyoterapi ve hormonal tedavi uygulanabilmektedir. Ancak, ileri evre meme kanserinde cerrahi genellikle tercih edilmemektedir.

İleri evre hastalarda yapılan patolojik ve genetik analizler sonucunda hormonal tedaviler, kemoterapi, akıllı ilaçlar, antikor ilaç konjugatları, immünoterapiler ve palyatif radyoterapi gibi çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Bu tedavilerin uygunluğu ve sıralaması, tedaviye yön veren hekimler tarafından belirlenir; böylece kişiye özel tedavi planları ile başarı oranı artırılmış olur.

Exit mobile version