Bir kişi ya da grubun başka bir kişi ya da gruba yönelik kasıtlı ve tekrarlı olarak fiziksel temas, sözel ifadeler, yüz ifadeleri ya da gruptan çıkarılma/dışlanma gibi yollarla fiziksel ya da psikolojik olarak zarar vermesi olarak ifade edilen ve vurma, incitme, sataşma gibi doğrudan ya da dolaylı saldırgan davranışlara “zorbalık” denir
Bu tanımdan sonra okul öncesi eğitiminde akran zorbalığı için genel olarak akla 3 soru gelmektedir.
- Zorbalık bu yaşta ortaya çıkar mı?
- Akran zorbalığını bu yaşta ölçmenim geçerli ve güvenilir bir yolu mevcut mu?
- İleri yaşlarda görülen akran zorbalığı olgusunun aynısından mı söz ediyoruz?
Akran zorbalığının söz konusu olabilmesi için 3 ana unsurun mevcut olması gerekmektedir. Bu 3 unsurun ilki; zorbalık davranışının sistematik ve düzenli olarak belirli bir çocuk veya çocuklara yönelik “SALDIRGAN” davranış olmalıdır. Bu saldırgan davranış uzun süre devam etmesi gerekmektedir. Zorbalık davranışının haftada en az bir kere gerçekleşmelidir. 2. unsur olarak çocukların zorba ve mağdur ya da kurban olarak sınıflandırılmasının mevcut olması gerekmektedir. Özellikle dikkat edilmesi gerek çocuklarsa hem zorba, hem de kurban olan çocuklardır. 3. ve son unsur zorbalığa sebep olan ya da mağdur olan çocukların yaşattıkları ya da yaşadıkları zorbalık durumunun psikolojik sağlıklarını etkilemesi gerekmektedir.
Akran zorbalığı geçmişten günümüze gelen çok ciddi ve günümüzde hızlı bir ivme ile artış gösteren bir problem haline gelmiştir. Bireysel davranış kalıplarının çocukları zorba veya mağdur olmaya doğru ilerletse de sosyal bağlam ve ilişkilerin etkisinin daha fazla olduğu bilinmektedir. Akran zorbalığını çocuklar açısından kategorize etmek gerekirse 3 tür çocuk belirtebiliriz.
- Zorba çocuklar: Bu çocuklar başka çocuklara zorbalık yapan çocuklardır.
- Mağdur çocuklar: Başka çocuklara zorbalık yapmayan sadece mağdur olan çocuklar
- Hem zorba, hem de mağdur çocuklar: Bu çocuklar, diğer çocuklardan zorbalık gören ve başka çocuklara zorbalık yapan çocuklardır.
Zorba olan çocukların agresyonu araçsal olarak kullandığı bilinmektedir. Zorba çocukların sosyal anlamda ikna edici ve liderlik özelliklerine sahip olduğu yapılan bazı çalışma ve araştırmalarda gözlemlenmiştir. Yapılan başka bir çalışmada okul öncesi çocuklarda gözlemlenen aşırı sosyalliğin, saldırganlık davranışı ile paralellik gösterdiği saptanmıştır. Zorba çocuklar liderlik özellikleri sayesinde genlikle kalabalık oyun gruplarında bulunurlar. Zorba çocuklar sosyallik açısından yüksek bir seviyeye sahipken işbirlikçi olma ve toplum yanlısı olmak konusunda daha az yetiye sahip olduğu yapılan çalışmalarda gözlemlenmiştir. Zorbalık eğilimine sahip çocuklar akranlarına sınır koyma ve set çekme konusunda zorlanma göstermemektedirler. Zorba çocukların fiziksel saldırganlık ve agresyon seviyelerinin yaş ilerledikçe gerileme yapması mümkündür.
Mağdur ( Kurban) çocuklar itaatkar ve pasif bir karakter özelliği göstermektedirler. Zorbalığa uğrama riski yüksek olan mağdur karakteri gösteren çocukların içselleştirme davranışlarının riski arttırdığı ve onları savunmasız hale getirebildiği söylenebilir. Bu içselleştirme davranışları;
- Depresyon/Kaygı
- Yalnız oynama
- Akranlarından geride durma
Mağdur çocukların yalnız oynama tercihleri akranları tarafından dışlanma sebebiyle ya da kendi tercihleri olması değişkenlik göstermektedir. Ama genlikle mağdur çocukların yalnız oynamaya gönüllü olarak yönlendikleri gözlemlenmektedir. Ama tabi ki mağdur çocukların daha az arkadaşlarının olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Mağdur çocukların kurallara uyma uyum sağlama konusunda aşırı fazla bir yetiye sahip oldukları yapılan çalışmalarda gözlemlenmiştir. Aynı şekilde işbirlik ve toplumsal normlar konusunda da zorba çocuklara göre daha yüksek bir yetiye sahiptirler. Yapılan başka bir araştırmada kurban çocuklarda sosyal becerilerin yaş büyüdükçe artabileceği gözlemlenmiştir.
Perry ve arkadaşlarının 1998 yılında yaptıkları bir çalışmada sosyal becerilerinin ( arkadaş canlısı olma, paylaşma yetisine sahip olma) mağduriyetlik durumu ile olumsuz yönde ilişkili olduğu bulunmuştur.
Hem zorbalık yapan ama kendisi de zorbalığa maruz kalan çocukların agresyonu tepkisel olarak kullandığı bilinmesi gereken bir noktadır. Zorba-kurban çocuklar fiziksel agresyonu kendilerini zorbalayan akranlarından çok diğer yaşıtları olan mağdur çocuklara karşı kullandıkları bilinmektedir. Zorba-kurban çocuklarda liderlik ve aşırı sosyallik karakter özellikleri mevcut değildir. Genellikle zorbalık uygulayabildikleri mağdur çocukların yanında sadece agresif ve manipülatif davranışlar sergilerken, zorba çocukların yanında pasif bir özellik gösterirler. Ama mağdur çocuklar gibi itaatkâr ve uyumlu özelliklere sahip değillerdir. Kendilerine karşı uygulanabilecek herhangi bir saldırıya tepki verme olasılıkları yüksektir. Zorba-kurban çocuklarda mağdur çocuklarda görülen içselleştirme ve geri çekilme davranışı çok fazla görülmemektedir. Zorba-kurban çocuklar, zorba çocuklara göre fiziksel saldırganlık konusunda daha saldırgan davranışlar göstermektedirler. Saldırganlık seviyeleri gibi savunmacı /tepkisel davranışları da yüksek seviyededir. Daha önceden belirttiğimiz gibi saldırıya karşı koyma davranışlar yüksektir. Bu durum reoaktif saldırganlık olarak tanımlanabilir. Zorba-kurban çocuklarda da yalnız oynama davranışı görülebilir ama mağdur çocuklarda ki gibi gönüllü bir tercih değil; akranlarının onları izole etmesinden kaynaklandığı söylenebilir. Zorba-kurban çocuklar davranışsal olarak zorba çocuklara, sosyal çevre olarak mağdur çocuklara benzerlik göstermektedir. Bazı zamanlarda zorba-kurban çocuklarda hem proaktif hem de reoaktif saldırganlık gözlemlenebilir.
Zorba çocuklarda ve mağdur çocuklarda DEHB şüphesi ve tanısına sıklıkla rastlanmaktadır. Bunu sebebi DSM-IV’e göre tanı için gerekli dürtüsellik, dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin özellikle zorba çocuklarda gözlemlenmesidir. DEHB’li çocukların en çok görüldüğü kategori zorba-kurban çocuklardır. Bu durumun ortaya çıkması yapılan bazı nöropsikolojik araştırmalarda sıklıkla gözlemlenmiştir. Zorba-kurban ve kurban çocukların depresyona girme olasılıkları diğer çocuklara göre daha yüksektir. Aynı zamanda bu çocukların daha mutsuz olduğu da bilinmektedir.Zorba ve kurban çocukların ayırt edilmesinde proaktif ve reoaktif saldırganlık ayırımına dikkat edilmelidir. Aynı zamanda cinsiyet ayrımı açısından bakmamız gerekirse erkek çocuklarının zorbalık davranışlarını daha çok kişiselleştirilmiş güç ve egemenlik meselesiyle ilişkilendirebilirken; kız çocukları için zorbalık muhtemelen bağlılık ve dışlanma kalıplarıyla ilişkilendirilmektedir. Bu ayrımın ve kız zorba çocukların erkek zorba çocuklara göre daha yalnız olması toplumsal cinsiyet beklentisi sebebiyle gerçekleştiği söylenebilir. Anaokulları ve kreşler bağlamında akran zorbalığı ile ilgili yapılan bazı araştırmalarda zorba ve mağdur çocukların sayısının, zorba-kurban çocuklardan az olduğu keşfedilmiştir.
Zorbalık kavramının çeşitlerine bakmak gerekirse;
1-FİZİKSEL ZORBALIK
2- SÖZEL ZORBALIK
3-İLİŞKİSEL/SOSYAL ZORBALIK
4-SİBER ZORBALIK ( İLERİ YAŞ GRUBU İÇİN GEÇERLİ)
İleri ki yaşlar için kullanılan öz-bildirim ölçekleri okul öncesi eğitiminde ölçek olarak kullanılamamaktadır. Okul öncesi öğrencileri kendilerini zorba olarak bildirmedikleri ya da betimlemedikleri gibi kendilerini genellikle mağdur olarak görürler. Zorbalığa uğrayan akranlarının da farkına çok net varamazlar. Okul öncesi eğitiminde zorba çocuğu ve kurban çocuğu keşfetmenin en önemli yolunun ÖĞRETMEN GÖZLEMİ VE DİKKATİ olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerin dikkatli gözlemi sonucu erken tespit, fark edilme ve önleme konusunda ciddi bir önem arz etmektedir. Akran zorbalığına karşı en etkili önleme çalışmaları sosyal-bilişsel beceri eğitimleridir.
-
Duyarlılaştırma: Öğretmenlerin sınıf içi ve dışı dikkatli gözlem yapması ve çocukları 3 kategori içerisinde sınıflandırması gerekmektedir.
-
Zorbalık kavramı hakkında konuşmak: Zorbalık kavramı çocuklarda grup aktivitesi olarak açık ve net bir şekilde konuşulması ve tartışılması gerekmektedir. Çocuk hakları ve değerlerine özellikle vurgu yapılması çok önemlidir. Sağlıklı tartışma grupları oluşturarak zorbalık, zorbalığa karşı yapılması gerekenleri çocuk hakları ve değerleri hakkında net sınırlar belirtilmelidir. Gerekirse öğretmenler ek materyal ve ek desteğe ihtiyaç duyabilirler. Aynı zamanda öğretmenlerin kendi içlerinde yaptıkları grup toplantıları/grup oturumları da kendi sınıflarında bulunan öğrencilerin değerlendirilmesi konusunda meslektaşlarından yardım alması zorba olan veya mağdur olan çocukların fark edilmesinde ekili bir yöntem olarak kabul görmektedir.
-
Öğretmen ve öğrencilerin akran zorbalığına karşı tavır ve tutum geliştirmesi: Zorbalık hakkında ve zorbalığa karşı sınıf etkinliklerinde tavır ve tutumlar geliştirmek bu konuda ısrarcı davranmalıdır. Zorbalığa karşı kurallar, sınırlar konulmalı ve kurallar, sınırlar hakkında istikrarlı olunmalıdır. Çocuklarla zorbalığa karşı sözleşme yapılması zorbalığa karşı kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Mağdur çocukların genellikle yalnız olması göz önüne alınarak dostluk bağını güçlendirecek çalışmalar yapılmalı, çocukların izolasyonunu önlemek ve içine kapanık çocukların grup etkinliklerine katılması teşvik edilmelidir. Zorbalığa karşı sınıf içerisi ve dışarısı için davranış kurallarının oluşturulması önem arz etmektedir.
-
Öğretmenlerin kurallar, sözleşme ve tutum karşısında ki istikrarı: Olumlu ve olumsuz yaptırımlar ve temel öğrenme ilkelerinin kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bu konuda öğretmenlerde olduğu gibi velilerde de iş birliği içerisinde olmak önemli bir noktadır. Akran zorbalığına karşı getirilen kesin ve istikrarlı kuralların uygulanmasını gözlemleyen çocuklarda zorbanın sosyal statüsü akranları tarafından düşürülebilir. Bu sayede akranlar arası oluşabilecek potansiyel modelleme işlemi de ortadan kalkabilir.
-
Çocuklarda sosyal becerileri, empati ve olumlu ilişkisel faaliyetleri odak noktası haline getirmek: Zorbalık ihtimali yüksek olan çocuklara empati yeteneğini geliştirmesinde destek olarak, zorbalığı bildirme konusunda ve mağdura yardım etme konusunda çocukların farkındalık yetilerini geliştirmesine destek olmak önem arz etmektedir. Mağdur olabilecek kişilik yapısına sahip çocuklara özel atılganlık eğitimleri verilebilir. Eğer bu bireysel eğitimler sınıftaki çocuklara ve daha geniş müdahalelere yayıldığı zaman daha net etki göstermektedir. Zorba-kurban çocuklar gibi saldırganlık düzeyi yüksek olan çocuklara özel eğitim gerekebileceği araştırmalarda ortaya konmuştur.
Unutulmamalıdır ki mağdur çocukları korumak akran zorbalığını durdurmaya yetmemektedir. Akran zorbalığını durdurmak için zorba çocukların engellenmesi gerekmektedir. Bunun için öğretmen dikkat, tutum ve kararlılığının çok önemli olduğu gibi anne-babanın, öğretmenin yönlendirmeleri ışığında tavırlarının çok net olması gerekmektedir!!