Katı kişi sendromu nörolojik bir rahatsızlıktır. Ancak bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmez. Bilmeyenler ve öğrenmek isteyenler için işte katı kişi sendromu…
Tıp dünyasında birçok hastalığın var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak bazı hastalıkların çok nadir görülmesi bazen o hastalığı hiç duymamamıza neden olabiliyor. Bu gizemli hastalıklardan bir tanesi de katı kişi sendromu verilen nörolojik bir rahatsızlık.
Nadir görülen bu hastalığın yeniden gündeme gelmesi ise ünlü şarkıcı Celine Dion’un katı kişi sendromuna yakalanması sayesinde oldu.
Ünlü şarkıcı Dion, kısa bir zaman önce sosyal medya hesabında bir fotoğraf paylaşarak katı kişi sendromuna yakalandığını sevenleri ile paylaştı. Aynı zamanda yürümekte ve şarkı söylemekte de zorlandığını ekleyerek planladığı konserleri erteleme kararı aldığını da yine sevenlerine duyurdu.
Katı kişi sendromunun ortaya çıkması 1956 yılında Moersch ve Woltman tarafından gerçekleşti.
Katı kişi sendromu, vücuttaki çeşitli organlardaki kasların katılaşma ya da sertleşmesini anlatan nörolojik bir hastalık olarak ifade edilebilir. Bu sendroma yakalanan kişiler birtakım dış uyaranlara karşı hassasiyet gösterebiliyorlar. Bu hassasiyet ise kas spazmlarının meydana gelmesine neden oluyor. Hatta bazı zamanlarda bu sendrom kamburluğa ya da duruş bozukluklarına neden olabiliyor.
Bu sendroma yakalanan insanların birçoğu evden dışarı çıkmaktan korkuyor.
Bu durumun nedeni ise bu hastalığa sahip olan kişilerin yürümekte ve hareket etmekte zorluk yaşamaları. Hastalar sokaklarda karşılaşabilecekleri seslerin kas spazmlarını tetiklemelerinden de endişeleniyorlar. Bu nedenle de sokakta düşebileceklerini düşünüyor ve evden dışarı çıkmaya korkuyorlar.
Katı kişi sendromu hakkında yapılan araştırmalar kadınların bu sendroma yakalanma oranlarının erkeklerden daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Kadınların bu sendroma yakalanma oranları erkeklere göre iki kat daha fazla. Aynı zamanda bu sendromun en çok görüldüğü kişiler orta yaşlı kişiler.
Uzmanlar her yaştan insanın bu sendroma yakalanabileceğini eklese de hastalığın görülme sıklığı en fazla 40-50 yaş arasında.
Bu sendromun tedavi sürecinde ise çoğu zaman anksiyete ilaçları tercih ediliyor.
Anksiyete ilaçlarının yanı sıra kas gevşeticiler, bağışıklık sistemini etkileyecek birtakım ilaçlar da bu sendromun tedavisinde kullanılıyor.
