Boşanma süreci ve boşanma çocuğa nasıl söylenilmeli

bosanma-sureci-ve-bosanma-cocuga-nasil-soylenilmeli-VxB9ONri.jpg

Çocuğun yaşı fark etmeksizin çoğu durumda boşanma sürecinden en çok etkilenen kişi çocuktur. Çocuğun bu süreçten olumsuz etkilenme riskinin en aza indirilmesi faydalı olacaktır ve bunun için anne babaya büyük bir rol düşmektedir. Boşanma sürecinin çocuklara açıklanması çocuğun bu sürece uyumunda önemli bir yere sahiptir. Çocuktur anlamaz veya ona bu durumdan bahsetmemize gerek yok gibi düşünceler sağlıklı düşünceler değildir.

Ebeveynlerden birinin evden ayrılıyor oluşu çoğu zaman çocuk üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ebeveynler bu noktada çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı ve bilinçli bir şekilde hareket etmelidir. Boşanma kararının söylenmesi aşamasında anne ve babanın beraber bulunması ve bu durumu açıklaması daha uygundur. Fakat bunu engelleyecek nitelikte bir durum söz konusu ise anne ve baba ayrı ayrı açıklama yapabilir. Öncelikle boşanmanın ne olduğu çocuğa anlatılmalıdır. Süreçle ilgili çocuğa bilgi verirken sevgi mesajları içeren cümleler söylemek, hangi durumda olursa olsun onun hep sevileceğini söylemek ve söylenenleri güven zeminine oturtmak önemlidir. Ebeveynler çocuğa içinde bulundukları durumda boşanmaktan başka sağlıklı bir yol olmadığını çocuğun anlayacağı şekilde çocuğa aktarmalıdır.

Anne baba ayrılığında çocuklar çoğu zaman bu durumdan kendilerini sorumlu tutarlar. Bu nedenle; anne babanın neden ayrılmaya karar verdiğini, boşanma sonrasında çocuğun yaşamında neler değişeceğini çocuğa anlaşılır ve tutarlı bir şekilde aktarması önemlidir. Boşanma süreci çoğunlukla çocuk üzerinde stres ve kaygı uyandıran bir süreçtir. Anne ve babanın birbirine uymayan ve birbirini desteklemeyen söylemleri çocuk üzerinde kaygının artmasına neden olabilir. Bu yüzden, bu dönemde ebeveynler arasındaki işbirliği önemlidir, anne ve baba birbirleri ile uyum içinde hareket etmelidir. Önem arz eden bir diğer durum ise boşanmadan sonraki süreçle ilgili çocukta yüksek beklentiler oluşturmamaktır.

Boşanma sonrasında çocuğun tecrübeleyeceği şeylerle ilgili çocukta yüksek bir beklenti oluşturmak daha sonraları çocukta hayal kırıklığı oluşmasına sebep olabilir ve yaşanan bu hayal kırıklığı çocuğun ebeveyne karşı tutumunu etkileyebilir. Bu sebeple yaşayacağı şeyler gerçekçi ve anlayabileceği bir şekilde çocuğa aktarılmalıdır. Çocuk kimin yanında kalırsa kalsın eğer bu durum mümkün olacaksa istediği zaman annesini ve babasını görebileceği eğer bu durum mümkün olmayacaksa çocuk- anne, çocuk- baba arasındaki irtibatın kesilmeyeceği çocuğa söylenmelidir ve boşanma süreci sonrası da buna göre hareket edilmelidir. Ayrıca, boşanma ve sonrasında ebeveynlerin birbirleri ile ilgili olumsuz söylemlerde bulunmaması ve birbiriyle yaşadıkları problemleri çocuğa aktarmaması, birbirlerine karşı hissettikleri olumsuz duyguları çocuğa yansıtmaması önemlidir.

Boşanma sonrası yeni durum çocuğun yaşamında kısa süreli veya uzun süreli bazı duygusal, psikolojik ve sosyal sorunlara sebep olabilmektedir. Çocuğa yeni yaşamında verilecek sevgi, hissettirilecek güven ve huzur ortamı, çocuğun ihtiyaçlarının görülüp karşılanması, çocukla ilgilenilmesi bu olumsuz etkilerin azalmasına katkı sağlayacaktır. Yaşanılan her durum kişiye özgüdür, bu süreçten her anne baba eşit etkilenmeyeceği gibi her çocuk da eşit derecede etkilenmeyebilir.

Sürecin her bir çocuk üzerinde farklı etkiler gösterebileceği unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra yukarıda aktarılan tüm bu yaklaşımlar çocuğun boşanma sürecine uyumunu kolaylaştıracak birer adımdır. Ek olarak, boşanmanın çocukla paylaşılması konusunda ebeveynler tarafından bir tereddüt var ise çocuk üzerinde oluşabilecek olumsuz etkileri en aza indirgemek için bir profesyonelden yardım almak fayda sağlayacaktır.

Uzm. Klinik Psikolog Özlem Sarıkaya

Exit mobile version