Türk Tabipler Birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülmekte olan Etki Ajanlığı düzenlemesi hakkında bir açıklama yaparak, bu düzenlemenin bir an önce gündemden çıkarılması gerektiğini vurguladı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri tarafından 18 Ekim 2024’te TBMM’ye sunulan ve 23 Ekim 2024’te Adalet Komisyonu’nda kabul edilen “Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı torba yasa teklifinin, bu hafta TBMM Genel Kurulu gündemine alınması bekleniyor.
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
Torba yasa teklifinin 16. maddesinde, Türk Ceza Kanunu’nun “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümünde “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” başlığıyla yeni bir suç tanımı getiriliyor. Bu maddeye göre, “devletin güvenliği veya iç ya da dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler” 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Eğer söz konusu eylem “savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmışsa”, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar artırılacak. Ayrıca, eylemin “milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde” cezanın bir kat artırılması öngörülüyor.
Etki Ajanlığı Yasası
Kamuoyunda “Etki Ajanlığı Yasası” olarak bilinen düzenleme, Mayıs 2024’te farklı toplumsal kesimlerden gelen tepkiler üzerine 9. Yargı Paketi taslağından çıkarılmasının ardından, bu kez bir torba yasa teklifine dahil edildi. Düzenlemenin en büyük sorunu, “devletin iç ve dış siyasi yararları”, “yabancı organizasyon”, “stratejik çıkar”, “talimat”, “savaş etkinliği” gibi kapsamı belirsiz ve geniş yorumlamaya açık terimlerin kullanılmasıdır. Yakın tarihte belirsiz ve yoruma açık ifadelerle hayata geçirilen birçok düzenlemenin ifade özgürlüğüne büyük darbe vurduğu ve keyfi uygulamalara yol açtığı unutulmamalıdır.
Teklifin yasalaşması durumunda, mesleki bağımsızlığın büyük önem taşıdığı sivil toplum, medya, kültür-sanat, akademi ve bilim gibi birçok alanda hali hazırda kısıtlı olan özgür çalışma ve üretme ortamı daha da zedelenecektir. Mesleklerini icra eden bireylerin her an “etki ajanı” olarak suçlanma riski taşımaları, düşünce ve ifade özgürlüğünün hem dışsal hem de içsel bir baskı ile daha da kısıtlanmasına yol açacaktır. Özellikle sağlık alanında, hekimlerin ve bilim insanlarının uluslararası kurum ve kuruluşlarla yaptıkları işbirlikleri, kaynaklara erişimleri, bilgi alışverişleri ve bilimsel üretimleri sınırlanacak, bu durum beyin/hekim göçünü daha da artıracaktır.
Temel hak ve özgürlükleri açıkça kısıtlayan; Türkiye’nin siyasal, sosyal, kültürel ve bilimsel ortamına tehdit oluşturan; kanunilik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerini yok saydığı için Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olan “Etki Ajanlığı” düzenlemesinin hemen ve kesin olarak TBMM gündeminden çıkarılmasını talep ediyoruz. Mesleğimizin bağımsızlığı, meslektaşlarımızın hakları ve toplumun sağlık hakkı için sesimizi yükseltmeye, bilimsel doğruları savunmaya devam edeceğiz.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)